Özgürlük Filosu Koalisyonu, 12 farklı ülkenin koordinasyonu ve 52 farklı ülkeden katılımcı ve gönüllüsü ile, İşgalci İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği insanlık dışı soykırıma karşı, Gazze’ye insani yardım ulaştırmak ve uygulanan ablukayı kaldırmak misyonuyla Akdeniz’e açılmayı hedefleyen bir birleşkedir. Bu koalisyonun Türkiye’deki paydaşlarından biri olan Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği, misyonunun kamuoyu ile paylaşılmasından sonra bağışçılarının destekleriyle filoya dahil edilmesi üzere bir adet gemi satın almıştır.
Uluslararası hapishane hukukuna göre mahkumların dört temel hakkı bulunmaktadır: Her ne suçu olursa olsun her mahkum hasta olduğu zaman ilaca, temiz suya, gıdaya ve temiz havaya ulaşabilir olması gerekmektedir. Gazze’nin mevcut durumuna baktığımızda, ilaç geçişleri İsrail tarafından yasaklandığı için hastalar can vermektedir. İşgal güçleri Gazze şeridine giden yüz yetmişten fazla su yolu, su borusu, su kuyusu ve su kanalı gibi Gazze’ye temiz su sağlayan tüm yolları tahrip ederek Gazze’nin temiz suya ulaşımını durdurmuştur.
Mısır ve Gazze içerisinde bulunan Refah Kapısı’nı işgal ederek bölgeye gıda girişini engellemiş ve Gazze halkının açlıktan ölmesine sebep olmaya başlamıştır.
Aynı zamanda Gazze şeridine uçaklardan attığı zehirli gaz ve bombalarla hem doğal habitatı bozmuş hem de insanların temiz hava alma hakkını bile ellerinden almıştır.
Tüm bu birleşenlere baktığımızda Gazze açık hava hapishanesi değil bir soykırım kampına dönüşmüştür.
Dünya vicdanı, gözlerinin önünde işlenen bu soykırıma daha fazla gözlerini ve kulaklarını kapatmayacaktır.
Özgürlük Filosu Koalisyonu, 2006 yılından bu yana Gazze’de uygulanan deniz ablukasının kaldırılması için hem hukuki alanda hem de sivil bir inisiyatif olarak soykırımı durdurma ve ateşkesi sağlama misyonunu sonuna kadar devam ettirecektir.
Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma Bakanlığı’nca hiçbir hukuki gerekçe gösterilmeden bürokratik olarak engellenmeye çalışılan Vicdan Gemisi’nin liman çıkış evrakları verilene kadar Mavi Marmara Derneği öncülüğünde başlayan Özgürlük Nöbeti devam etme kararı almıştır.
Bizler inanıyoruz ki Ulaştırma Bakanlığı, uyguladığı bu hukuk dışı engellemeden vazgeçerek Gazze’deki soykırımın bir ortağı haline gelmeyecektir.
Konuya müdahil olan İçişleri ve Dışişleri Bakanlığı da, Gazze’de ateşkes için son çarelerden biri olan Özgürlük Filosu Koalisyonu’na gerekli desteği vererek dünya vicdanına Gazze ile dayanışma içinde olduğu mesajını tekrardan verecektir.
Mavi Marmara Derneği’ne ait olan, Vicdan Gemisi(Consciense), koalisyona ait diğer gemilerde olduğu gibi teknik, hukuksal ve uluslararası tüm prosedürleri yerine getirmiştir. İstanbul Haydarpaşa Limanı’ndan harekete geçmeyi bekleyen Vicdan Gemisi, Ulaştırma Bakanlığı tarafından sergilenen hukuka uygun olmayan bir tavırla limandan çıkış evrağı verilmediği için hareket edememiştir.
Vicdan Gemisi’nin ilk rotası, Avrupa limanlarına giderek farkındalık çalışması yapması ve koalisyona ait diğer kardeş gemilerle buluşmak üzere Avrupa limanlarında beklemesidir.
Dünya’nın birçok ülkesinden bir araya gelen milletvekilleri, bürokratlar, doktorlar, acil yardım çalışanları, enkaz arama kurtarma ekipleri, gazeteciler ve muhabirler Vicdan Gemisi’nin Avrupa limanlarına gelmesi için tam iki buçuk aydır sabırsızlıkla beklemektedir.
Neredeyse bir yıla yaklaşan ve her gün şiddetini artıran Gazze’deki soykırımı engellemekte İslam İşbirliği Teşkilatı (OIC), Birleşmiş Milletler (UN) ve devletler üstü tüm kurumlar maalesef siyasi olarak sessiz kalmış ve kınamaktan öteye geçememiştir.
Tüm dünyanın bu sessiz tavrına karşı vicdan sahibi uluslararası sivil toplum kuruluşları Gazze’de ateşkes ilan edilmesi için insani yardım filolarının Akdeniz’e inmesi fikrini sonuna kadar desteklemektedir.
Resmi Makamlarla Nasıl Bir Süreç Gerçekleşti?
Limandan çıkış evrağı verilmeyen Vicdan Gemisi ile ilgili, Mavi Marmara Derneği olarak İstanbul Liman Başkanlığı’na 8 Ağustos tarihinde geminin kalkış izninin verilmesiyle alakalı talep dilekçesi teslim etmek istesek de, Liman Başkanlığı’nda bulunan yetkililer hiçbir gerekçe göstermeden, yasal olmayan bir tutum sergileyerek dilekçeyi kabul etmediler.
Buna mukabil, 19 Ağustos’ta kurum avukatlarımızın Liman Başkanlığı’na giderek, yetkililere Türk Anayasası’nın 3071. Sayılı kanununa göre, ‘Türk vatandaşları, kendileriyle veya kamuoyu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında TBMM’ne ve yetkili makamlara yazı ile başvurma hakkına sahiptirler.’’ Yasasını öne sürmesi sonucunda, dilekçemiz yetkililer tarafından kabul edildi.
Fakat dilekçenin teslim edildiği 19 Ağustos gününde bu yana, Liman Başkanlığı’ndan tarafımıza herhangi bir dönüş yapılmamıştır. Vicdan Gemisi’nin limandan ayrılması için tüm prosedürler yerine getirilmiş olup Deniz Hukuku’na göre yola çıkması için herhangi bir engel bulunmamasına rağmen, limandan çıkış iznine dair yetkili kurumlardan olumlu ya da olumsuz bir dönüş yapılmamıştır.
Tüm bu yaşanan süreçlerden hareketle, Mavi Marmara Derneği olarak hukuksuz bir şekilde Haydarpaşa Limanı’nda tutulan Vicdan Gemisi’ne dair Ulaştırma Bakanlığı tarafından izin evrağı verilene kadar, 4 Eylül tarihi itibarıyla Limanın C kapısında Özgürlük Nöbeti başlattık.
Ancak ne yazık ki bu süreçte, ana akım medya tarafından da, gerçekleştirilen bu eylemin kamuoyunda paylaşılıp destek bulmasıyla alakalı bazı ambargolar yaşadığımızı biliyoruz. Zira eylemin başladığı günden bu yana, büyük yayın-basın kuruluşlarını davet etmiş olsak da, bu çağrımız karşılık bulmadı.
Bu noktada her ne olursa olsun başlatmış olduğumuz Özgürlük Nöbeti hala devam etmektedir ve Ulaştırma Bakanlığı’ndan hala dönüş alınamamıştır. Dönüş alınmadığı takdirde eylemimizin devam edeceğini kamuoyu ile tekrar paylaşıyoruz. Ayrıca alanda bulunan emniyet güçlerine de eylemin amacı ve talebimize dair gerekli bilgilendirmeler yapılmıştır. Olayın Ulaştırma Bakanlığının gündeminde olduğunu biliyor, tarafımıza yapılacak dönüşü ivedi şekilde bekliyoruz.